yürütmenin durdurulması

Kullanım örnekleri

yürütmenin durdurulması
suspension of execution
icon arrow

suspension

Part Of Speech: noun


Definition: The act of suspending, or the state of being suspended.

Example: suspension from a hook


Definition: A temporary or conditional delay, interruption or discontinuation.


Definition: The state of a solid or substance produced when its particles are mixed with, but not dissolved in, a fluid, and are capable of separation by straining.


Definition: The act of keeping a person who is listening in doubt and expectation of what is to follow.


Definition: The temporary barring of a person from a workplace, society, etc. pending investigation into alleged misconduct.


Definition: The process of barring a student from school grounds as a form of punishment (particularly out-of-school suspension).

Example: suspension from school as a disciplinary measure


Definition: The act of or discord produced by prolonging one or more tones of a chord into the chord which follows, thus producing a momentary discord, suspending the concord which the ear expects.


Definition: A stay or postponement of the execution of a sentence, usually by letters of suspension granted on application to the Lord Ordinary.


Definition: A topological space derived from another by taking the product of the original space with an interval and collapsing each end of the product to a point.


Definition: A function derived, in a standard way, from another, such that the instant function's domain and codomain are suspensions of the original function's.


Definition: The system of springs and shock absorbers connected to the wheels in an automobile, which allows the vehicle to move smoothly with reduced shock to its occupants.

icon arrow

of

Phonetic: "/ɔv/"

Part Of Speech: preposition


Definition: Expressing distance or motion.


Definition: Expressing separation.


Definition: Expressing origin.


Definition: Expressing agency.


Definition: Expressing composition, substance.


Definition: Introducing subject matter.


Definition: Having partitive effect.


Definition: Expressing possession.


Definition: Forming the "objective genitive".


Definition: Expressing qualities or characteristics.


Definition: Expressing a point in time.

icon arrow

execution

Phonetic: "/ˌek.sɪˈkjuː.ʃən/"

Part Of Speech: noun


Definition: The act, manner or style of executing (actions, maneuvers, performances).


Definition: The state of being accomplished.

Example: The mission's successful execution lifted the troops' morale.


Definition: The act of putting to death or being put to death as a penalty, or actions so associated.


Definition: The carrying into effect of a court judgment, or of a will.


Definition: The formal process by which a contract is made valid and put into binding effect.


Definition: The carrying out of an instruction, program or program segment by a computer.

Example: The entire machine slowed down during the execution of the virus checker.

Türkçe-İngilizce Şarkı Sözleri Çevirmeni

Sözlüğümüz size İngilizce ve Türkçe terimleri arayabileceğiniz geniş bir kütüphane sunmaktadır. Örnekler ve ayrıştırma ile mesleğe, jargona ve yaygın ifadelere göre kelimeleri arayabilirsiniz. Uygulamalarımızı iPhone, Android, iPad, Windows 10/11 ve macOS için kullanabilirsiniz. Çevrimiçi İngilizce - Türkçe çevirmenimizde, kategoriye ve farklı telaffuzlara göre 2 milyondan fazla kelimeyi arayabilirsiniz.

İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.