doymamış yağ

Kullanım örnekleri

doymamış yağ
unsaturated fat
icon arrow

unsaturated

Part Of Speech: adjective


Definition: (of a solution) Not saturated; capable of dissolving more of a solute at the same temperature.


Definition: Of a compound containing atoms sharing more than one valence bond, especially of an organic compound having one or more double bonds or triple bonds between carbon atoms.


Definition: (of a colour) Not chromatically pure; diluted.

icon arrow

fat

Phonetic: "/fæt/"

Part Of Speech: noun


Definition: A specialized animal tissue with a high oil content, used for long-term storage of energy.


Definition: A refined substance chemically resembling the oils in animal fat.


Definition: That part of an organization deemed wasteful.

Example: We need to trim the fat in this company


Definition: An erection.

Example: I saw Daniel crack a fat.


Definition: A poorly played shot where the ball is struck by the top part of the club head. (see also thin, shank, toe)


Definition: The best or richest productions; the best part.

Example: to live on the fat of the land


Definition: Work containing much blank, or its equivalent, and therefore profitable to the compositor.


Definition: A fat person.


Definition: A beef cattle fattened for sale.

icon arrow

fat

Phonetic: "/fæt/"

Part Of Speech: verb


Definition: To make fat; to fatten.

Example: kill the fatted calf


Definition: To become fat; to fatten.

icon arrow

fat

Phonetic: "/fæt/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Carrying more fat than usual on one's body; plump; not lean or thin.

Example: The fat man had trouble getting through the door.


Definition: Thick.

Example: The fat wallets of the men from the city brought joy to the peddlers.


Definition: Bountiful.


Definition: Oily; greasy; unctuous; rich (said of food).


Definition: Exhibiting the qualities of a fat animal; coarse; heavy; gross; dull; stupid.


Definition: Fertile; productive.

Example: a fat soil;  a fat pasture


Definition: Rich; producing a large income; desirable.

Example: a fat benefice;  a fat office;  a fat job


Definition: Abounding in riches; affluent; fortunate.


Definition: Of a character which enables the compositor to make large wages; said of matter containing blank, cuts, or many leads, etc.

Example: a fat take;  a fat page

icon arrow

fat

Phonetic: "/fæt/"

Part Of Speech: adjective


Definition: (originally African American Vernacular English) Excellent; cool; very good.


Definition: Sexy.


Definition: Rich in texture; prominent.

Example: The song has a phat bass line.

Türkçe-İngilizce dosya Çevirmeni

Sözlüğümüz size İngilizce ve Türkçe terimleri arayabileceğiniz geniş bir kütüphane sunmaktadır. Örnekler ve ayrıştırma ile mesleğe, jargona ve yaygın ifadelere göre kelimeleri arayabilirsiniz. Uygulamalarımızı iPhone, Android, iPad, Windows 10/11 ve macOS için kullanabilirsiniz. Çevrimiçi İngilizce - Türkçe çevirmenimizde, kategoriye ve farklı telaffuzlara göre 2 milyondan fazla kelimeyi arayabilirsiniz.

Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.